"Refah Devleti" nin ortaya çıkışında tarihsel süreç içinde yaşanan iktisadi, sosyal ve politik gelişmeler önemli bir yer oynamıştır. Bu gelişmeleri genel olarak; sanayileşme devrimi ve buna bağlı olarak gelir dağılımında ortaya çıkan adaletsizlik, fakirlik ve sosyal dışlanmışlık, güç/sınıf çatışmaları, sosyal gerginlikler, sosyal hareketler, savaşlar ve ekonomik bunalımlar şeklinde ifade edebiliriz. Refah Devleti anlayışı; sanayileşmiş batı ülkelerinde sanayileşme öncesi ve sonrası yaşanan krizler ve değişimlerin bir sonucu olarak gelişmiştir.
" Refah Devleti" nde kamu gücü devletin refah sağlama amacı çerçevesinde önemli bir enstrüman haline gelmiştir.Bu sistemde devlet, tüm vatandaşlar için istihdam, gelir, eğitim, sağlık, güvenlik gibi bir takım alanlarda belirli düzeyleri sağlamayı taahhüt ederler.
"Refah Devleti" bir ülkenin sosyal risklere karşı bireysel koruma ve eşitliğe yüksek öncelik verdiği ekonomik ve sosyal politikalarla karakterize edilen bir devlet modelidir. Refah Devleti modern toplumun temel yapısal eğilimidir. Bir nevi endüstri toplumunun insanileştirilmesidir. Refah Devleti sosyal korumanın kurumsal formudur. Refah Devletleri genellikle kolektif sosyal eylem yoluyla oluşan koruma modeline dayanmaktadır. Bismarck sosyal sigorta sistemi bunun en tipik örneğidir.
"Refah Devleti" vatandaşlarının hayat standartlarının iyice belirlenmiş asgari standartların altına düşmemesi için sosyal güvenlik sağlama ağı üretir. Refah Devleti, sosyal refahın optimizasyonu amacıyla devletin ekonomiye aktif ve kapsamlı müdahalelerde bulunmasını öngören devlet anlayışıdır. Bu anlayışta; piyasa ekonomisinin başarısızlıklarını ortadan kaldırmak ve geliri yeniden dağıtmak en temel görevdir. Refah Devleti; sosyal güvenlik, sağlık ve eğitim harcamalarınının yanı sıra tam istihdamın sağlanmasında, özel kişi ve kuruluşların faaliyetlerinin bireyin yaşam koşullarını iyileştirecek şekilde kontrol altına alınmasına kadar çok değişik görevler üstlenmiştir. Refah Devleti; hayırseverlik olarak değil, siyasi bir hak olarak devletin her vatandaşı için gelir, sağlık, beslenme, konut ve eğitimin asgari standartlarınının koruma altına alındığı bir sistemdir.
"Refah Devleti" kamu sektörünün yeniden dağılıma ve sosyal harcamalara yüksek öncelik verdiği bir toplum devletidir. Daha fazla eşitlik yönünde kaynak ve gelirin yeniden dağılımı refah devletinin en önemli yönlerinden birisidir. Refah Devletindeki eşitlik; hem çıktıların hem de fırsatların eşitliğini ifade eder. Gelir eşitliğinin yanı sıra belirli kaynaklara erişim yada belirli malların tüketiminin eşitliği anlamında bir eşitlik söz konusudur.
Refah politikaları; bireyin refahını destekleme odaklı sosyo- ekonomik kurumlar, politikalar ve programların bir araya getirilmesidir. Sosyal demokratik devlet modeli yani "Refah Devleti" yoksulluğu azaltan yeniden bölüşümcü bir refah devletini ifade eden daha insancıl bir devlet modeli sunmaktadır. Refah Devleti; devlet araçlarını politik, sosyal ve ekonomik eşitlikçiliğin desteklenmesi için kullanır. Bu sisteme "sosyal demokrat" denilmesinin nedeni ise, sosyal demokrasinin, sosyal reformların arkasındaki temel güç olmasıdır.
Ekonomik etkinliği desteklemek, tam istihdamı sağlamak, yoksulluğu azaltmak, sosyal bütünleşmeyi ve sosyal istikrarı sağlamak, "Refah Devletleri" nin temel görevleridir. Refah Devletlerini diğer uluslardan ayıran şey; düşük işsizlik ve yüksek istihdam oranlarıdır. Bu ülkelerin refah ve istihdam politikası üretkenliğe dayanır. Bu da tüm vatandaşların olabildiğince üretime katılmasıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder